≡ Simi (Symi)

Ege'deki en huzurlu demir yerlerinden bir olabilir. Yol ulaşımı olmasına rağmen, "ıssız" olarak nitelediğimiz pek çok koydan daha sakin bir ortam.

Gün boyunca duyduğunuz tek "gürültü"; gelen feribotların manastırı selamladıkları havalı düdükler ve kilise kulesinden ahenkli çan sesleri ile verilen cevap.

Manastır kompleksi oldukça büyük. Sabah erken veya günübirlik turistler gittikten sonra gezilmeye değer bir kilisecik ve müzesi var. Müzedeki model tekneler dikkat çekici.

Simi adasında hatırı sayılır güzellikteki şahane bir koydur. Thessalona olarak da biliniyor. Oldukça dik yarlarla çevrili, karadan yolu olmayan bir koy. Sahilde küçük bir kilise var, genelde Simi liman'dan kalkan günübirlik teknelerin getirdiği turistler kumsalda güneşlenip denize giriyorlar. Koyun güney batı tarafında belki bir liman veya mendirek inşaatı için getirilmiş bir takım beton bloklar mevcut. Henüz bir inşaat yok.

Denizin rengine hayran olacağınız bir koydur. Açıktan geçen feribot dalgalarının yarattığı solugan sebebiyle, gece konaklamak çok tercih edilmiyor.

Symi Adasının en popüler alarga koyu dersek yanlış olmaz. Tatil dönemlerinde çok yoğundur. Hem alarga, hem de iki adet iskeleye bağlanma imkanı vardır. Yaz aylarında iskeleler dolu olur.

Simi Adası, bir süre İtalyan hakimiyetinde kalması sayesinde olan mimarisine tezat Türk tekne turizmi sebebiyle ciddi Türkleşmiş bir ada. Tarihte tekne inşaatı ve süngerciliği ile meşhur. Rivayete göre, Rodos'u işgal etmek için yola çıkan Kanuni'nin donanmasına gemi inşa ederek destek olmuşlar. Haremi için kendine sakladığı süngerler konusunda Sultan'a hak vermemek elde değil.