Demirleme ve Rıhtım Fasikülü, içindekiler

 

Çapa Tipleri Ve Kullanım Alanları

Son güncelleme: 18/12/20
Contributors: Mehmet Erem

Giriş

Genel kabul gören yaklaşım demirin tutunma kapasitesinin ağırlığı ile doğru orantılı olduğudur. Bu  genel olarak doğru olmakla beraber, bazı istisnaları vardır. Demir ve tonoz teknolojisi için en çok kafa yoran Kuzey Denizi’nde petrol arama ve çıkartma işinde kullanılan platformlar için, çetin doğa koşullarına dayanan demirler ve tutunma yöntemleri üzerine yapılan araştırmalardan yola çıkarak demirin sadece tek bir faktöre, örneğin ağırlığına bağlı kalarak tutunduğunu söylemek mümkün değildir. Ağırlığına göre çok geniş bir yüzeye sahip dev bir çelik plakayı kum zemine gömerek çok üstün bir tutunma sağlayabilmek mümkündür.  Ancak petrol platformları için yapılan araştırmalar küçük orta boy yatların günlük kullandığı demirleme tekniklerinden farklı olarak, daha statik modeller üstüne çalışmaktadırlar. Bu iş için dizayn edilmiş bir çapanın ya da belki daha doğru bir tanımlama ile tonozun, günübirlik demirleyen bir yatta birkaç saatliğine kullanılmasının hiç de uygun olamayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.  İki farklı ağırlığa sahip aynı model demirin kullanıldığı bir testte, ağır olanı ile daha başarılı neticeler alınacağı aşikardır. Ancak ağırlık, demirin tutunma mekanizmasını tek başına belirleyen bir faktör değildir. Demirin şekli, tırnak sayısı, tırnak yüzeyinin genişliği, tırnağın formu gibi faktörlere ek olarak, belki de daha önemlisi zeminin bizzat kendisidir.   Nitekim mühendisler, modern dizaynlarda daha hafif olmasına rağmen, aynı oranda başarılı tutunma özelliği olan demirler tasarlama çabası içindedirler.  Tüm bu faktörleri ayrı ayrı incelemek yerine, küçük-orta boy yelkenli ve motoryatlar için üretilmiş standart demir modelleri üzerinden konuşmak gerekirse, tırnakları ağırlığına göre daha geniş demirler (örn Fortress, Danfort, Britany) kum ve çamur gibi yumuşak zeminlerde çok başarılı test sonuçları vermiş olmalarına rağmen, eriştelik ve çakıl gibi zeminlerde aynı performansı gösterememişlerdir. Pulluk tip demirlerin, rüzgar şiddetini arttırdığında deniz tabanında aynı pulluk ya da saban gibi bir etki göstererek sürüklendiği düşünüldüğü için yeni tasarımlarda iç bükey tırnaklar yaygınlaşmaya başlanmıştır.  Yeni nesil çapalar (Spade, Rocna, Ultra gibi) hafifletilmiş sapları ve özellikle güçlendirilmiş ve ağırlaştırılmış tırnakları ile en uygun şekilde dibe düşer ve çok kısa mesafede etkin tutunma sağlarlar. Bu sayede deniz dibi yaşantısına en az hasar vermek mümkün olmaktadır. Ucu sivriltilmiş tırnaklar sayesinde eriştelik veya kaygan çamur gibi farklı zeminlerde dahi güvenle kullanılan bu tür çapalar, tırnak yüzeyinin genişliği ve açısı sayesinde, çakıl veya gevşek kum zeminde derine gömülerek,  daha sıkı katmanlara ulaşabilmekte, böylece taramaya engel olmaktadırlar.  Neredeyse tamamen zemine gömülmeleri sayesinde sapın demir zincirine ve/veya halatına dolanması da engellenir. Gelişmiş mühendislik sayesinde ve defalarca yinelenen testler ile birçok farklı dizaynda çapalar üretilmiştir. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen her zemin için en uygun ve her deniz şartında en iyi sonucu verecek “mükemmel” bir demir modeli yoktur.  Dolayısıyla birçok tekne sahibi veya kaptanı, farklı durumlarda kullanmak için esas kullandığı demirden farklı tip ve modelde yedek demirler bulundurur.  

 

Çift tırnaklı-Göz demiri

Göz demirlere örneklerDaha çok ticari gemilerde veya yüksek tonajlı yatlarda çok büyük ebatlarda (75 kg ve üstü) veya küçük boy sandal veya dingilerde küçük boylarda kullanılır. Gemilerde kullanılan büyük boydakilerine göz demiri de denir.

Yatlarda kullanılan boydakiler genellikle döküm olarak inşa edilir, paslanmasına engel olmak amacıyla sık sık boyanması gerekir. Küt tırnakları sebebiyle yüksek bir tutunma kapasitesine sahip değildir, daha çok ağırlığı ile tutunur. Piyasada bulunanlar genelde kalitesiz metalden dökülürler, yüksek güçler altında kırıldığı bildirilmiştir.

Dört tırnaklı çapa

Teknede çok yer kapladığı için genellikle kolları katlanan modeller tercih edilir. Bunlar şemsiye demiri olarak da bilinir. Saklanması kolay, dört ucunda bulunan üçgen tırnaklar sayesinde tutunan bir demir çeşididir. Çamur ve kum zeminlerde daha verimlidir, ancak güvenilirliği azdır, orta boy ve üstü gezi yatlarında esas demir olarak pek kullanılmaz. Katlandığında tekne içerisinde az yer kaplar. Küçük olanlar çengel gibi kullanılarak, dipte takılmış veya düşmüş serbest zincir ve halatları yakalamak amacıyla kullanılır. Normal şartlarda atılması ve toplanması kolaydır. Küçük boy teknelerde ve joker botlarda tercih edilir, pas lekesinin hem PVC’den hem de diğer bot kumaşlarından çıkması zor olduğu için bu iş için genellikle paslanmaz olanları kullanılır. Ucuz bir demirdir.

Katlanmayan büyük modelleri yelkenli tekneler için pek uygun değildir. Ağır ve büyük olanları tonoz demiri olarak kullanır. Olta balıkçıları bunların ufak tiplerini baş üstünde kullanırlar.{{-}}

Balıkçı demiri (Admiralti)

Tüm dünyada en yaygın olarak kullanılan demir tiplerinden birisidir. Sap veya beden (4), çipo (2), kollar (6), tırnaklar (5) ve kilit veya anele (1) bölümünden oluşur. Çiposunun ve kollarının katlanabilir olması taşınmasını kolaylaştırır. Elde ve güvertede hantal dursa da üçgen veya baklava (Hereshoff) şeklinde olan tırnakları ve çapraz çiposu sayesinde dipte, eriştelik veya çakıl gibi zeminlerde etkin bir şekilde tutunur.

Diğer demirlere göre, aynı tutunma oranı için daha ağır olması gerekmektedir. Güney kıyılarımızda, gulet ve tirhandil gibi teknelerde kullanımı yaygındır, seri üretim yatlarda ön tarafta taşınması zor olduğu için daha çok yedek demir olarak kullanılır, tamamen demonte edilebilen ya da katlanan modelleri bu amaca çok uygundur. Genellikle demiri tamamen güverteye almadan bedeninden asarak taşınır. Bu tip taşımanın ayrı bir tecrübe gerektirdiğini ve denizli havalarda çapariz verebileceğini akılda tutmak lazımdır.

Balıkçı demirinin önemli bir kusuru bir kolu zemine gömülü iken, diğer kolunun ve tırnağının dışarda kalması ve özellikle alargada kalındığında teknenin demirin etrafında dönmesiyle, zincirin dışarıda kalan kola dolanmasıdır. Bu dolanma demirin hızla ve zinciri iyice boş koyarak atılması durumlarında da meydana gelebilir ve demirin tutunmasına engel olur, güney kıyılarımızda birçok tekne kaptanının kıçtan kara olmasının altında yatan sebeplerden birisi de budur.

Pulluk Demir-CQR (Lewmar)

1930’ların başında, İngiliz matematikçi Geoffrey Ingram Taylor tarafından deniz uçakları palamarlarında kullanılmak üzere tasarlanan bu çapa uzun yıllar birçok yatçı tarafından teknenin esas demiri olarak kullanılmıştır. İngilizce “secure” yani güvenli lafından türetilen, CQR adıyla yaygınlaşan İskoçya üretimi Pulluk Demir, halen Lewmar tarafından satılmaktadır. Kolu yana yatsa bile deniz tabanına saplanmasını sağlayan, adını da aldığı bir saban formuna sahiptir. Tırnağı gövdesine göre daha ağır olarak üretilmiştir. Sert zeminler ve kaya dışında her tip deniz tabanında iyi tutuş sağlar. Birçok gezi yatında baş demiri olarak kullanılır. Yuvasına rahat oturur, etrafa çapariz vermez. Dirseğindeki eklemi sayesinde, yön değiştiğinde tutunduğu yerden hemen kurtulmaz, tararsa dahi yeniden etkin tutunma sağlar. Ancak kıçta veya başka bir yerde yedek demir için pek tercih edilmez, eklemi yüzünden elde taşınması nispeten zordur, dikkat edilmezse parmakların yaralanmasına ve sıkışmasına sebep olabilir. Fiyatı muadillerine göre oldukça pahalıdır.

Danfort

1948 yılında Amerikalı tasarımcı Richard Danforth tarafından patenti alınan bu demir, geniş tırnakların gövde ile yaptığı 32 derecelik açı sayesinde kum zeminde etkin tutunmayı sağlar. Zeminle ilk temas eden geniş yan çubuğu sayesinde simetrik yüzeylerden birisi üzerine düşer, çekim devam ettiğinde, tırnaklar dibe gömülür. Özellikle kumda çok başarılıdır ama eriştelik zeminlerde sıklıkla tarar. Tararsa tekrar tutunması zordur. Fortress ve diğer aluminyum alaşım çapaları hariç tutarsak, ağırlığına göre en geniş tırnak oranına sahiptir. Bu sebeple. Hafif olması önemli bir avantajdır. Fazla yer kaplamadığı için özellikle joker botla taşımak için idealdir, ayrıca kıç demiri olarak kullanılır. Baş demiri olarak yerleştirildiği yuvasında, geniş çubuğun tekne manevraları sırasında etraf ile çapariz vermesi sık karşılaşılan bir durumdur. Bu yüzden çubuğun ya hiç olmadığı ya da çok kısa tutulduğu, benzerleri türetilmiş ve yaygınlaşmıştır. (Bkz. Britany, FOB)

Fortress

Danfort firması tarafından geliştirilmiş, benzer bir modeldir. Tek farkı dövme çeliğe göre çok daha hafif bir alaşım olan aluminyumdan imal edilmiş olmasıdır. Bu sayede, kilosuna göre en geniş tırnaklara sahip demirdir. Kum zeminde güvenle tutar, balçık zeminde daha etkin tutunma için tırnak-gövde açısını 42 dereceye değiştirmek mümkündür. Çelik civatalar ile birbirine tutturulmuş parçaları demonte ederek saklanabilir, böylece teknede daha az yer kaplar. Hafifliği sayesinde elle atmak ve çekmek için idealdir. Irgatı olmayan küçük gezi teknelerinde esas demir veya daha büyük teknelerde kıç demiri olarak güvenle kullanılır, yarış teknelerinde de bu sebeple tercih edilir. Büyük güçler altında, tırnakların eğildiği bildirilmiştir, takıldığında ırgatla çok fazla zorlanmamalıdır.

Guardian marka demir de şekil, malzeme ve performans olarak birçok açıdan benzeştiği Fortress’e göre biraz daha ucuz olması sebebiyle tercih edilir.

Bruce-Ördek

Peter Bruce tarafından 1970’lerde piyasaya giren ilk nesil demirlerdendir. Ördek çapa adıyla da bilinir. Daha kısa mesafede tutuş sağlaması ve tutunduğu yerden kurtulmadan 360 derece dönebilmesiyle ünlüdür. Mercan, kaya ve kum tabanlı Güney Pasifik’te dolaşan yatlar tarafından kullanılır, ancak Akdeniz’de yaygın erişte ve sazlık zeminlerde aynı etkinliğe sahip değildir. Zincirlikte çapariz verebilir, kıç demiri olarak tercih edilmez ancak teknenin burnundaki yuvada rahat taşınır, yerine oturduktan sonra sabit kalır, sallantılarla oynamaz. Sıcak galvanize daldırılmış yekpare çelikten üretilmiş olması sayesinde nispeten daha ucuz olarak üretilmektedir, sağlam ve güvenilir bir demirdir. Piyasada taklitleri mevcuttur.

Delta (Lewmar)

Üçgen demir olarak da bilinir. 1990’ların başında Simpson-Lawrence tarafından piyasaya giren, Delta yeni nesil çapaların ilki kabul edilmektedir. CQR’a çok benzeyen pulluk tarzı tırnağı, farklı olarak gövdeye sabittir. Saplanma etkinliğini arttırmak için tırnağın ucu ağırlaştırılmıştır. Bu sayede kısa sürede, daha etkin olarak zemine saplanmaktadır. Eklemi olmaması sebebiyle elde taşınması CQR’a göre daha kolaydır ve üretimi çok daha ucuzdur. En yaygın olarak kullanılan çapalardandır.

Kobra (Plastimo)

Eklemsiz kolu ve pulluk tip tutunma yüzeyi ile şekil olarak Delta’ya çok benzeyen bu çapa, kolunun demonte edilebiliyor olması sayesinde yedek demir olarak da kullanılabilir. Kobra 2 modelinde bu eklem için daha güçlü bir montaj geliştirilmiştir. Delta ile beraber yeni nesil çapaların fiyat açısından en avantajlı olanlarıdır.

Spade (Blue Water Supplies)

1990’ların ortasında Alain Poiraud tarafından dizayn edilmiş, yeni nesil çapalardandır. Diğer pulluk tip olanlardan farklı olarak iç bükey tutunma yüzeyi vardır. Sivri ve ucu ağırlaştırılmış ve güçlendirilmiştir tırnağı ile kısa sürede ve etkin olarak zemine saplanır. Bu tür iç bükey tırnakların, pulluk olanlara göre daha derine doğru gömülebildikleri tespit edilmiştir. Zemin alt tabakalara doğru indikçe daha yoğun olmakta ve dolayısıyla daha etkin bir tutunma sağlamaktadır.

Adı Fransızların Société de Production d’Acastillage et Divers Equipement’ın baş harflerinden alınmıştır. Sapı demonte edilebilir, sarı gövde rengi derin sularda bile yüzeyden rahatlıkla fark edilir. Özellikle daha ağır modellerde (80’den fazla), ağırlık dağılımını bozmamak için, içi boş olarak imal edilen, gövdeye göre çok daha hafif sapı, demonte edilerek saklama kolaylığı sağlanır. Sap bir cıvata ile gövdeye tutturulur ancak güç altındayken buna yük binmez. Galvaniz çelikten (S serisi), paslanmaz çelikten (X serisi) veya aluminyumdan alaşımdan (A serisi) üretilir.

Britany (Plastimo)

Şekil olarak orijinal Danfort’a benzemekle beraber, uzun yan çubuğunun yokluğu ile belirgindir. Bu sayede baş demiri olarak yaygın olarak kullanılır ancak dibe otururken benzerleri gibi her iki tırnağı üzerine hemen düşemeyebilir. Galvanizden üretilmiş, büyük ve simetrik tırnakları ile yumuşak zeminlerde etkin tutunma sağlar. Kıç demiri olarak kullanmak için de uygundur.

FOB (Calibra)

Fransız yapımı bu demir Danforta çok benzer, temel ayırım kafasındaki el tutmak için de kullanılabilecek içi boş kare metaldir. Elde taşımayı kolaylaştıran bu sapın, kuma saplanmayı arttırdığı düşünülmektedir. Britany’den farklı olarak yan düşmesine engel olan, ama Danfort ve Fortress’teki kadar da uzun olmayan bir denge çubuğu göze çarpar. Galvaniz (FOB THP) ve alüminyumdan üretilenleri vardır, özellikle hafif olanı FOB Light elle atıp çekmek ve kıç demiri kullanmak için idealdir.

Buegel (Wasi)

1986 Almanya yapımıdır. Adını demirin en dikkat çekici özelliği olan, “sapından” almaktadır. Zemine düştüğünde, üzerinde yuvarlanarak tutunma yüzeyinin yerle temasını sağlayan bu yarım-daire sapı sayesinde kolayca elde de taşınır. Pulluklardan ya da iç bükey alternatiflerden farklı düz bir forma sahip tek tırnağı vardır. Kafasındaki büyük yarım daire çubuk baş yuvasına oturduğunda vardevela ve borda fenerleriyle çapariz yaratabilir.

Çelik firması Wasi tarafından özellikle eriştelik ve sazlıktan zengin Akdeniz suları için dizayn edilmiştir. Paslanmaz veya galvaniz olarak üretilmekte, yapımı basit, nispeten ucuz, güvenilir bir çapa olmakla beraber piyasada taklitleri yaygındır.

Supreme (Manson)

Bizim sularda nispeten az göze çarpan Yeni Zelanda menşeili bir diğer yeni nesil çapa. Dibe takıldığında çapayı kurtarmak için, boylu boyunca uzun oluğuyla belirgin, hafifletilmiş sapı ve Bugel’deki gibi yarım-daire çubuğu ile kolaylıkla diğerlerinden ayırt edilir. Kurtarma halatı tespitine bu şekilde gerek olmadığı ve rüzgar değişikliklerinin ani ve neredeyse 180º olduğu coğrafyalarda, zeminden kurtulmaya da sebep olabileceği düşünülmektedir. Ucu sivriltilmiş ve ağırlaştırılmış olması sayesinde hızla ve etkinlikle zemine saplanır, iç bükey tırnağı sayesinde her tip zeminde yüksek tutunma kapasitesine sahiptir.

Rocna

Yeni Zelandalı meşhur yelkenci Peter Smith tarafından dizayn edilmiş ve 2000’lerin başında piyasaya çıkmıştır. Ağırlığına göre oldukça geniş, iç bükey, tek tırnağı sayesinde her zeminde tutunabilen galvaniz çelikten imal edilen bu çapanın sap kısmı güçlendirilmiş, tırnakla açısı sayesinde baş taraftaki yuvaya kolaylıkla oturur ve sallantılarda yerinden çıkmaz. Yarım daire çubuk, baş taraftaki yuvasındayken etrafla (borda feneri, vardavela vs) çapariz yaratabilir.

Ultra (Boyut Makine)

Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş, ileri teknoloji ürünü gelişmiş bir demirdir. Baş tarafındaki yarım daire çubuğun olmaması en önemli avantajlarındandır. İç bükey tutunma yüzeyi, aşağıya doğru eğilmiş ve sivriltilmiş ucu ile ağırlaştırılmış geniş tek tırnak dikkat çeken özellikleridir. Tırnakla uygun açı yapan güçlü ama hafifletilmiş (içi boş) sap sayesinde yuvaya kolaylıkla oturma ve sallantılarda güvenle yerinde durması, uygun hidrodinamisi sayesinde dipten çıkarken yuvaya hep simetrik olarak gelmesi, dibe inerken de hep tırnağının üstüne düşmesi kullanım kolaylığı sağlar. Dezavantajı galvanizden seri üretim yapılamadığı, teknolojisi ancak elde imalata, paslanmaz çelikten yapılmaya müsait olduğu için muadillerine göre daha pahalı olmasıdır.


Bu tiplerin haricinde, Barnacle, Bulwagga, XYZ, Oceanie, Northill, Sarca, Brake, HydroBubble gibi ülkemizde nispeten fazla rastlanmayan, birçok farklı tipte ve modelde demirler mevcuttur.

[video:www.youtube.com/watch?v=09NR07h20Vw]

 

Yeni yorum ekle
Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.