Deniz Kütüphanesi Fasikülü, içindekiler

 

Tahiti-Nui

Son güncelleme: 05/10/19
Contributors: Hakan Tiryaki

Eser Hakkında

8 Kasım 1956. Tahiti Nui Şili kıyılarından Pasifik’e açılıyor. Artık William Willis gibi altmışlarının ortasına gelmiş bir ihtiyar deniz adamı de Bisschop ve mürettebatı, kadim günleri anmak, anlamak ve de Bisschop’ın deniz etnolojisi hipotezini kanıtlamak üzere bilinmeze yelken açıyor.

Ancak başta Kon Tiki’nin efsane mürettebatından Benght Danielsson olmak üzere bir çok insanın kafasını kurcalayan iki soru vardı: De Bisschop bu yolculuk için neden Polinezya kanosu yerine bir salı, daha da önemlisi bambu bir salı tercih etmişti?

De Bisschop bu sorulara her seferinde aynı yanıtı vermekteydi: Polinezyalılar özgün bir deniz kültürüne sahipti. Daha da önemlisi farklı amaçlara yönelik farklı tekne tasarımları kullanmışlardı. Balıkçılık ya da resifler arasında gezinmek için tek kayaklı kanolar kullanırken,  komşu kabilelere karşı hızlı vur-kaçlar ya da bilinen noktalara yolculuk etmek için daha büyük ve çift kayaklı kanolar kullanmışlardı. Fakat uzun mesafeli keşif ya da kolonizasyon yolculukları söz konusu olduğunda insanları ve gerekli tedariki taşıyabilmek için geniş sallar kullanmaktaydılar. Her ne kadar Heyerdahl ve arkadaşları anlamasa ve kullanmasa da taşınabilir salma sistemi denebilecek guarra (omurga tahtaları) donanımları sayesinde de neredeyse her türlü deniz koşullarında seyredebiliyorlardı. Dolayısıyla, de Bisschop’ın deyimiyle ne hakim rüzgarlara ne de akıntılara ihtiyaçları olmayacaktı. İşte “neden sal” sorusunun cevabı buydu.

De Bisschop’ın bambuyu tercih etme nedeniyse çok basitti: Bambu malzeme balsa kütüklerine göre çok daha yavaş su çekiyordu. Bu durumda geriye bambuların dayanıklılığını test etmek kalıyordu. Çünkü ikinci Fou Po’yu teredo navalis denen ahşap kurtlarına kaptırmıştı ve bu kez işi sağlama almak istiyordu. Bunun için salın inşasına başlamadan önce denizin içerisinde bambudan bir platform oluşturuldu. Bir yıl sonra bambuların bir kısmı teredo navalisler tarafından saldırıya uğramış olmasına karşın platform hala yüzmekteydi. Böylece benzer sallarla gerek Polinezyalılar, gerek Markiz adalarının yerlilerinin Tahiti’den Hawai’ye kadar enginleri defalarca aşmış olduğuna dair inancı bir kez daha doğrulanmıştı. Artık geriye sadece Polinezyalıların geçmişten bugüne denizcilik kültürüne kazınmış anılarından yola çıkarak, benzer malzemelerden Tahiti Nui’yi inşa etmek kalmıştı.

Bambular hazır olduğunda hindistancevizi lifleri ile birbirine bağlandı. Yelken donanımı için bitkisel liflerden örülen halatlar kullanıldı. Salın üzerinde yer alan çift kat kontrplaktan yapılma kulübe gerekli kuru alanı sağlama görevini üstlenecekti. Bu kulübe uyku alanı olarak kullanılmasının yanı sıra elektrikli iskandil, karanlık oda ve bir radyodan oluşan donanımıyla salın yirminci yüzyılın izini taşıyan tek bölümü olma özelliğini de taşıyordu.

Yazar ve eserleri hakkında kısa bir özet: http://www.denizcikahvesi.org/Eric_De_Bisschop

Yazar: Eric de Bisschop

Dil: İngilizce

Sayfa Sayısı: 284

Baskı Tarihi: 1959

Yayıncı: McDowell, Obolensky

Yeni yorum ekle
Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.